top of page

Yabancı Köpeklerden Çekinen ve Sosyal Becerileri Gelişmemiş Köpekler Üzerine


Kimi köpekler, parkta gördüğü diğer köpeklerden kaçınır, yaklaşmak istemez ya da gerginleşir. Kimi ise tüm yaşamını aynı evin içinde, hiçbir köpekle gerçek bir temas kuramadan geçirir. Peki neden bazı köpekler sosyal ortamlarda rahatken bazıları uzak durur? Dahası, biz bu durumu bir “sorun” olarak mı görmeliyiz yoksa bir “çağrı” olarak mı duymalıyız?


Bu yazıda, yabancı köpeklerden çekinen, sosyal becerileri gelişmemiş veya geri kalmış köpeklerin dünyasına birlikte adım atacağız. Cevapları mama tıkırtılarında değil; anlayışta, zamanlamada, birlikte geçirilen küçük ama anlamlı anlarda arayacağız.


Sosyal Olmayan Köpek: Sorun mu, Yansıtıcı mı?

Köpekler, insanlarla yaklaşık 40.000 yıldır birlikte yaşıyor. Bu ortak yaşamın temelinde karşılıklı güven, etkileşim ve birlikte evrim geçirme süreci var. Ancak köpekler doğdukları andan itibaren sosyal becerilerle donatılmış değildirler; bu beceriler, tıpkı bizde olduğu gibi, zamanla, deneyimle, karşılaşmalarla şekillenir.

Bir köpeğin yabancı köpeklerden çekinmesi, onun bozuk ya da "problemli" olduğu anlamına gelmez. Bu, bir eksiklik değil; eksik kalmış bir tecrübenin doğal sonucu olabilir. Çekingenlik, çoğu zaman anlaşılmamışlığın, yeterince yönlendirilmemişliğin ya da fazlaca korunmuşluğun sessiz bir izidir.


"Sosyalleştirme" Değil, "Tanıştırma"

Sosyal becerileri gelişmemiş bir köpeğe yaklaşımımız çoğu zaman sabırsız olur: "Alıştırırım, parka götürürüm, nasıl olsa alışır." Oysa alışmak, karşılaşmakla değil; doğru ortamda, doğru duyguyla, doğru bireylerle bir araya gelerek olur. Bir köpeği onlarca yabancı köpeğin olduğu bir alana aniden sokmak, onun için bir terapi değil bir travma olabilir.


Modern köpek eğitimi anlayışı, köpeklerin doğasını bastırmayı değil, onların duygusal ihtiyaçlarını anlamayı ve rehberlik etmeyi önerir. Tıpkı çekingen bir çocuğun elinden tutarak sınıfa girmek gibi; köpeğe güven vererek, gerekirse mesafeyi koruyarak ama her zaman onun sinyallerini okuyarak yaklaşmalıyız.


Sosyalleşme Geç Kalınmış Bir Şey midir?

Hayır. Ne yavrulukta eksik kalan sosyal temaslar, ne de ilk birkaç yılın yalnızlığı geri dönüşsüz değildir. Köpekler, öğrenmeye, uyum sağlamaya ve ilişki kurmaya hayat boyu açıktırlar. Ancak bu öğrenme süreci, mekanik bir eğitimden çok daha fazlasını ister: sabır, zaman ve birlikte geçirilen kaliteli anlar.

Her yaşta köpek, sosyal bağ kurabilir. Ama her köpek kendi zamanına, kendi ritmine göre ilerler. Modern eğitimin görevi, bu ritmi saygıyla izlemektir.


Maddi Ödüller Yerine Sosyal Bağlar

Geleneksel pozitif eğitimin sıkça önerdiği gibi sürekli mama ile pekiştirme yapmak, sosyal becerileri gelişmemiş köpeklerde yüzeysel sonuçlar doğurabilir. Çünkü bu tür köpekler için mesele "davranışı öğretmek" değil, "duygu düzenlemeyi" öğrenmektir.


Modern eğitimin burada önerdiği, sosyal pekiştirme ile güven inşa etmektir:

  • Sessiz bir göz teması,

  • Uygun zamanlı bir dokunuş,

  • Birlikte yapılan sakin bir yürüyüş,

  • Ve evet, bazen sadece orada olmak…


Bu köpekler, ilişki kurmaya açtır. Ama bu ilişki, aceleyle değil; karşılıklı rıza ve güvenle kurulur.

"Benim Köpeğim Sosyal Değil" Demeyin

Sosyal olmak, herkesi sevip herkesle oynamak değildir. Tıpkı insanlar gibi, köpeklerin de kendi tarzları, sınırları ve tercihler vardır. Kimisi iki yakın dostla mutlu olur, kimisi kalabalık grupları sever. Önemli olan, köpeğin sosyal kapasitesini değil, sosyal potansiyelini desteklemektir.


Modern Eğitimden Bir Davet

Sosyal becerileri gelişmemiş köpekler, aslında bize daha çok empati, daha dikkatli gözlem, daha yavaş bir yaklaşım öğreten öğretmenlerdir. Bu köpekler bizimle yürümeye razı olduklarında, bu bir komutun değil, karşılıklı anlaşmanın zaferidir.


Köpeğinizin sosyal olmak için değil, kendisi gibi olmak için bir yolculuğa çıktığını unutmayın. Ona bu yolculukta yoldaş olmak, eğitimin en büyük başarısıdır.


Eğer köpeğiniz diğer köpeklerden çekiniyor ve sosyal becerileri zayıfsa, bu bir gerileme değil; bir başlangıç olabilir. Her yeni tanışma, bir şans; her göz teması, bir umut taşıyabilir. Siz yeter ki onun ritmine kulak verin.

Çünkü bazen, en büyük sosyal beceri, bir başka canlının duygularına sessizce eşlik edebilmektir. Mehmet Cihat Keleş / Ağustos 2025


 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör
Bir Bardak Suyun Etik Ağırlığı

Bir odadasınız. Sessizlik içinde oturuyorsunuz. Üç köpek de odanın bir köşesinde huzurla uyuyor. Hiçbiri sizi gözlemlemiyor. Hepsi...

 
 
 
Köpeğiniz Agresif mi?

“Agresif” kelimesi, köpek davranışları söz konusu olduğunda belki de en sık başvurulan, fakat en yüzeysel kullanılan tanımlamalardan...

 
 
 

Yorumlar


I Sometimes Send Newsletters

Thanks for submitting!

© 2023 by Mehmet Cihat Keleş. Powered and secured by Randle Patrick McMurphy

bottom of page