- Mehmet C. Keles
- 4 dakikada okunur
Köpek sahipleri benimle iletişime geçtiklerinde ve eğitim için konuşmaya başladığımızda onlara sorduğum ilk sorulardan birisi şu oluyor: "Neden eğitime ihtiyaç duyuyorsunuz?"
Türkiye'de 'Köpek Eğitimi' dediğimiz şey sınırlı bir ezbere dayanır. Çoğunlukla İtaat Eğitimi denen süreç sonunda köpeğiniz size 7 ya da 8 kelime bilir şekilde teslim edilir. Köpeklerin 800 ile 1400 kelimeyi, 1000'e yakın bağlam ile ilişkilendirebilen ve anlamlı sonuçlar düşünebilen canlılar olduğunu bilenler için bu 8 kelime ile iletişim kurmak klostrofobik bir his uyandırıyor olmalı.
Bu kadar sınırlı ve her köpek için aynı olan İtaat Eğitimi'inden köpek sahiplerinin beklediklerinin ne kadar farklı olduğunu bilseniz gerçekten şaşırırsınız. Kimisi sadece itaat beklerken, kimisi ısırma vakalarının çözümünü arıyor. Bazıları sadece olumsuz davranışların sonlanmasını isterken, bazısı ciddi endişe sorunları ile baş etmeye çalışıyor. Sosyalizasyon denen piyesin, köpeklerini diğer köpeklerin yanında iyi hissettireceğini düşünüyor. İlk bakışta fark edilmeyen bu saçmalık, genelde köpek sahiplerinin ikinci köpeğinde anlamsızlaşmaya başlıyor. İtaat başlı başına süreğen bir stresi doğuruyor; çünkü sürekli değişkenlik gösteren bir otoriteye kendinizi zarar görmeden uyumlu hale getirmek ciddi bir stres yaratır. Olumsuz davranışların sonlanması ise beraberinde mutlu ve huzurlu bir hayat getirmez. Bu tarz bir köpek eğitimi ile eğitilen köpekler yapmaması gereken tonlarca şey öğrenerek keskin sınırları olan, kısıtlanmış hayatlarına her davranışları için stresli bir seçim yaparak devam ederler.
"Bunu yapmamalı mıydım?"
"Bu yapmamam gerekenler arasındaki bir davranış mı?"
"Bunu yaptığımda kızıyorlar mıydı, yoksa kızmıyorlar mıydı?"
"Bunu yapıyorum ve ödüllendirilmiyorum."
"Bunu yapıyorum ve aynı tepkiyi görmüyorum."
"Bunu yapıyorum ve eskisi kadar iyi ve heyecanlı hissetmiyorum."
Yapılmaması gereken davranışları öğretmek, çocuğunuza arkadaşlarına yapmaması gereken şeyleri öğretmek gibi: Arkadaşlarının saçını çekmeyeceksin, onlara vurmayacaksın, bağırmayacaksın, onların eşyalarına zarar vermeyeceksin... Böylece devam edecek örnekleri sonu olmayan bir şekilde arttırabiliriz. Ancak, çocuk bir şekilde sizin yapmamasını öğrettiğiniz şeyler arasında olmayan bir tanesini bulacaktır ve sizin yönteminizi size karşı kullanacaktır:
- Arkadaşlarıma çelme takmamam gerektiğini öğrenmedim.
Siz de yapılmaması gereken davranışlar arasında bunu de eklersiniz: ARKADAŞLARINA ÇELME TAKMAYACAKSIN!
Ve her seferinde kızmanız gereken bir yöntem ile hayatınıza devam edersiniz.
Ancak başka şekilde düşünenler de var. Genelde ikinci köpeğinizi sahiplendiğinizde bir şeyleri yanlış yaptığınızı fark edersiniz. Ancak bunları daha erken keşfetmeniz için elimden geleni yapıyorum. Yakın zamanda tanıştığım ve 17 yıllık bir ömrü beraber geçirdiği köpeğinden sonra yeni bir köpek sahiplenen Merve hanım kendisini şöyle ifade ediyor:
"Cookie bir terrierdi ve ben gerçek anlamda cahildim,
17 sene birlikte çok güzel yaşadık;
ama çok daha güzel yaşayabilirdik."
Alfalık kavramının hastalıklı çıktılarından bir tanesi: İTAAT
David Mech, 1970 yılında "The Wolf: The Ecology and Behavior of an Endangered Species" adlı kitabında, kurt sürülerinin sosyal yapısını inceleyerek sürü içinde baskın bir bireyin (tek) olduğunu iddia etti ve bu tek'e "alfa" adını verdi. Mech'e göre, alfa kurtlar diğerlerine liderlik eder, sürü içinde düzeni sağlar ve diğerleri ona itaat ederdi.
Ancak, Mech daha sonraki çalışmalarında, alfalık kavramını yanlış değerlendirdiğini ve bu değerlendirmenin de yanlış anlaşıldığını kabul etti. Kurt sürülerinde baskın bir bireyin olmadığını sonradan fark etti. Kararlar genellikle kurt grupları tarafından alınıyor, sürü içerisindeki iletişim daha çok iş birliği, dayanışma ve uzlaşma yoluyla sağlanıyordu.
Mech, alfalık kavramının yanlış anlaşılmasının, esaret altında gözlemlenen kurtlardan kaynaklandığını belirtti. Esaret altındaki kurtlar, doğal ortamlarından uzaklaştırılmış ve yapay bir sosyal yapıya zorlanmıştır. Bu nedenle, esaret altında gözlemlenen kurt davranışları, doğal davranışlarıyla tam olarak örtüşmemektedir.
Yanlış anlaşılmanın köpek eğitimine olumsuz etkileri olduğunu vurgulayan Mech, köpek eğitmenlerinin, köpekleri kurtlar gibi sosyal bir yapıya sahipmiş gibi varsayarak, kurtlarda dahi olmayan alfalık, liderlik, itaat gibi kavramları kullanarak eğitmeye çalıştığını ifade etti. Üstelik, bu yaklaşım köpeklerin de sürü hayvanı olduğu varsayımını içeriyor, köpeklerin doğal davranışlarına ters düşüyor ve çeşitli sorunlara yol açabiliyordu. Köpekler, sürü hayvanları olmayıp baskın bir birey içermeyen sosyal bir yapıya sahipti. Bu nedenle, köpek eğitiminde alfalık kavramının etkili olmadığının anlaşılması gerektiğini ifade ediyordu.
Köpekler, evrim sürecinde kurtlardan ayrışarak insanlarla birlikte yaşamaya adapte olmuşlardır. Yapılan araştırmalar 20.000 ile 40.000 yıl önce bu ayrışmanın gerçekleştiğini söylerken; kurtlar gibi sürü hayvanı olmaktan ziyade, genellikle küçük insan grupları ya da insan topluluklarıyla bireysel iletişimlerini güçlendirmişlerdir.
Köpeklerin sosyal davranışları ve grup yapıları, kurtlardan farklıdır. Özellikle evcil köpekler genellikle insanlarla birlikte çalışmayı tercih eder ve insanlara bağlılık gösterirler. Köpeklerde sürü içinde baskın bir alfa liderlik yapısı olmaması, köpek eğitiminde alfa kavramına dayalı eski yöntemlerin sorgulanmasına ve değişmesine yol açmıştır.
Mech, bu yanlış anlaşılmanın önüne geçmek için yazdığı sonraki kitaplarında ve yayınladığı çalışmalarda doğru bilgiler vermeye çabaladı ve köpek eğitmenlerine doğru yönlendirmelerde bulunmaya çalıştı.
Tüm bu bilgiler ışığında, köpeğinizin eğitimine neden ihtiyacınız olduğunu tekrar düşünmenizde fayda var.
Köpek Eğitiminden beklentileriniz 4 madde ile açıklanabilir
Eğitim, öğrenmek için yapılan işlemleri içerir ve köpek eğitimi örneğinde, bu işlemler şunları içerir:
1. Belirli davranışları daha sık yapmasını sağlamak;
2. Belirli davranışları daha az sık yapmasını sağlamak;
3. Belirli davranışları hızlı ve güvenilir bir şekilde hemen sergilenmesini sağlamak;
4. Belirli davranışları hızlı ve güvenilir bir şekilde durmasını veya yapmamasını sağlamak.
Genellikle, eğitilmiş bir köpeği şu şekilde tanımlayabiliriz: "Hızlı ve güvenilir bir şekilde sözlü iletişime uyum gösteren; uzaktan, dikkat dağıtan şeyler olduğunda başa çıkabilen ve devamlı köpek eğitimine ihtiyaç duymayan bir köpek."
Bana sorarsanız köpek eğitimi ihtiyacı hisseden bir köpek sahibinin ilk sorularından birisi şu olmalıdır:
Köpeğimin huzurlu, kafası rahat, endişesiz, stressiz ve özgüvenli bir şekilde ailemize uyum sağlayarak yaşamasını istiyorum. Kızmamı, bağırmamı ya da sürekli kendimi tekrar etmemi gerektirmeyecek sakin, tutarlı ve sürdürülebilir bir iletişim istediğimi köpeğime anlatabilmemiz mümkün mü?
Evet, mümkün.
Mehmet Cihat Keleş / Aralık 2023
- Mehmet C. Keles
- 3 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 6 May
Köpek sahibi olmak, sadece sevgi dolu bir arkadaşa sahip olmak anlamına gelmez; aynı zamanda onu yönlendirmek ve eğitmek de önemlidir. Köpek eğitimi, birçok farklı yöntemi içerir ve her köpek koşullara göre farklı bir yaklaşım gerektirebilir. Köpek eğitimi, köpeğinizin insanla iletişimi öğrenmesinden, sosyalleşmesine ve davranış problemlerine kadar çok fazla şeyi kapsar.
Köpek Eğitimi için pek çok farklı yöntem vardır. Bu yöntemler, köpeğinizin yaşına, karakterine ve geçmişine göre değişiklik gösterebilir. Ancak, genel olarak kullanılan temel eğitim yöntemleri şunlardır:
1. Lure/Reward Training (Çekici/Ödül Eğitimi): Bu yöntemde, köpeğe belirli bir davranışı sergiletmek için bir çekici kullanılır. Çekici, genellikle bir ödül (mama, bir parça et vb.) ile ilişkilendirilir ve köpek, çekiciyi takip ederek istenen davranışı ya da vücut pozisyonunu gösterir. İstenilen köpek tarafından yapıldığında, köpek yiyecek ile ödüllendirilir. Pozitif eğitim olarak bilinen şeyin %99'u budur.
2. All-or-None Reward Training (Hep ya da Hiç Ödül Eğitimi): Bu yöntemde, köpek sadece istenilen davranışı sergilediğinde ödüllendirilir. Kısmi başarıya veya yanlış davranışa ödül verilmez. Köpeğin istenmeyen davranışları görmezden gelinir. Temel prensip, köpeğin istenmeyen davranışları sergilemediği durumların takdir edilmesi ve ödüllendirilmesidir.
3. Shaping (Şekillendirme): Bu yöntemde istenilen davranış birkaç parçaya bölünür ve sırasıyla parçalar öğretilir. Köpek, bu adımları öğrendikçe ve sergiledikçe, istenilen davranış şekillenir.
4. AutoShaping (Otomatik Şekillendirme): Bu yöntemde köpek, belirli bir davranışı kendiliğinden sergilendiğinde takdir edilir. Köpek, kendi başına doğru davranışları keşfeder ve sergiler. Köpek tarafından keşfedilen her olumlu davranış köpek sahibi tarafından takdir edilir.
5. Physical Prompting (Fiziksel Yönlendirme): Bu yöntemde, köpek fiziksel dokunuşlarla istenilen davranışa yönlendirilir. Bu, öğrenme sürecini hızlandırmak veya köpeği yönlendirmek için kullanılır. Ancak, bu yöntemi dikkatli kullanmak önemlidir. Çünkü fiziksel yönlendirmelere bağımlı hale gelebilir ve sahibinden süreli fiziksel yönlendirme bekleyen bir köpek olabilir.
6. Classical Conditioning (Klasik Koşullanma): Bu yöntem, belirli bir uyarıcı ile ortaya çıkan doğal tepkiyi şekillendirmeyi amaçlar. Köpeğinize bir davranışa karşı bir tepki kazandırmak için uyarıcıyı başka bir uyarıcı ile eşleştirirsiniz.
Eğer köpeğinize her zil sesi çaldığında ödül verirseniz, zamanla köpeğiniz zil sesini ödülle birleştirir. Sonuç olarak, sadece zil sesini duyduğunda bile ödüle yönelik davranış sergilemeye başlar. Klasik koşullanma, belirli bir şeyi başka bir şey ile eşleştirerek istenilen tepkiyi oluşturmayı hedefler.
Yani, köpeğinizin doğuştan gelen ya da belirsiz şekilde ortaya çıkmış istenmeyen tepkisini, sizin belirlediğiniz bir şey ile ilişkilendirerek değiştirmeyi amaçlarsınız. Bu şekilde, köpeğiniz belirli bir uyarıcıyı duyduğunda şekillendirilmiş tepkiyi sergilemeye başlar.
Örneğin, köpeğinizi her gün aynı saatte yürüyüşe çıkarmadan önce her seferinde şapka takarsanız, zamanla köpeğiniz şapka taktığınızda "yürüyüş zamanı" geldiğini düşünür. Ardından sadece şapka taktığınızda bile, yürüyüşle ilgili tepkisini (sevinçli olma, kuyruğunu sallama gibi) göstermeye başlar. Klasik koşullanma, bu tür bağlantıları kurarak istenilen davranışları kazandırmayı amaçlar.
Klasik koşullanma, birçok farklı durumda gözlemlenebilir. Bir çocuk, bir pastayı yedikten sonra karın ağrısı yaşarsa, pastanın kokusunu veya görüntüsünü karın ağrısıyla ilişkilendirmeye başlayabilir. Bu, pastanın kokusunu veya görüntüsünü gördüğünde karın ağrısı hissetmesine neden olabilir.
Reklamcılık ve pazarlamada da yaygın olarak kullanılmaktadır. Örneğin, bir reklamcı, bir ürünün görüntüsünü hoş bir müzik parçasıyla eşleştirebilir. Bu, ürünün görüntüsünü müzikle ilişkilendirmeye başlayan tüketicilerin, ürünü daha olumlu görmelerine neden olabilir.
Klasik koşullanma, fobiler ve diğer psikolojik bozukluklar gibi olumsuz davranışların oluşmasında da rol oynayabilir. Örneğin, bir kişi bir köpekten korkuyorsa, köpekle ilgili bir uyarıcı (örneğin, bir köpek havlaması) korku tepkisine (örneğin, kalp çarpıntısı ve terleme) neden olabilir. Bu, köpek havlamasını korkuyla ilişkilendirmeye başlayan kişinin, köpek ortalıkta yokken de korkmasına neden olabilir.
-
Kafa karışıklığını giderelim.
All-or-None Reward Training ile AutoShaping arasında temel bir fark vardır.
All-or-None Reward Training'de, köpek istenilen davranışı tam olarak yerine getirmediği sürece hiçbir ödül almaz prensibi geçerlidir. Yani, köpek sahibi belirli bir komut verir (örneğin, "otur"), köpek tam olarak oturduğunda ödüllendirilir. Ancak oturmazsa hiçbir ödül verilmez. Bu yöntemde, köpeğin istenen davranışı eksiksiz bir şekilde gerçekleştirmesi sadece beklenir. (Bkz.: Beklemek)
AutoShaping'de ise köpek, sahibinin belirli bir talimat vermemesine rağmen, kendi başına doğru davranışı sergilediğinde otomatik olarak ödüllendirilir. Örneğin, köpek sahibi mutfağa giderken köpek peşinden gelmiyorsa köpek ödüllendirilir. Yani, "bekle" ya da "kal" gibi bir komut ortada yoktur. Bu yöntemde köpek, kendi başına istenilen davranışı sergileme özgürlüğüne sahiptir.
-
Sonuç:
Köpek sahipleri, sadık arkadaşlarını yönlendirmek, eğitmek ya da sorunlarını çözebilmek amacıyla profesyonel köpek eğitmenlerine başvurduklarında, kullanılan eğitim yöntemlerini anlamaları epey önemlidir. Yukarıda ele alınan eğitim yöntemleri, köpek sahiplerine, köpeklerini anlamak ve onları yönlendirmek için kullanabilecekleri araçları sunmaktadır.
Profesyonel köpek eğitmenleri, belirli bir eğitim yöntemini etkili bir şekilde uygulayabilir, köpeklerin bireysel ihtiyaçlarına uygun bir eğitim planı oluşturabilir ve bu yöntemlerin kombinasyonlarını birleştirerek ilerleyebilir. Ancak, köpek sahiplerinin "tüm bunlar olurken" konuyu anlaması ve temel bilgilere sahip olması, eğitim sürecine daha bilinçli bir katılım sağlar. Bu sayede, köpek sahipleri, eğitim sürecinin kalitesini değerlendirebilir, köpeklerinin davranışlarını daha iyi yönlendirebilir ve köpek eğitmenleriyle işbirliği içinde daha etkili sonuçlar elde edebilir.
Unutulmamalıdır ki, köpek eğitimi işbirliği gerektirir ve köpek sahipleri ile eğitmenler arasında açık ve dürüst iletişim önemlidir. Köpek sahipleri, temel eğitim yöntemleri hakkında bilgi sahibi olarak, köpeklerinin davranışlarını anlamak ve birlikte çalıştıkları köpek eğitmenine destek olmak adına daha güçlü bir temel oluşturabilirler.
Bu bilinçli yaklaşım, köpeklerle daha sağlıklı, mutlu ve uyumlu bir yaşam sürmelerine katkıda bulunacaktır.
Mehmet Cihat Keleş / Aralık 2023
- Mehmet C. Keles
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 1 Ara 2023
Köpek eğitimi, birçok farklı yöntemi içerir ve her yöntemin kendine özgü avantajları ve dezavantajları vardır. Ancak, köpek eğitiminde kullanılan temel prensipler genellikle olumlu pekiştirme, negatif pekiştirme, baskılama, maruz bırakma, şekillendirme ve impuls kontrolüdür. Bu yöntemler, köpeğin davranışlarını şekillendirmek ve istenilen tepkileri oluşturmak için kullanılır.
Köpek eğitiminde en çok kullanılan öğretme teknikleri şunları içerir:
Olumlu Pekiştirme: Bu yöntemde, köpeğin istenilen davranışı sergilemesi halinde ödüllendirilmesi amaçlanır. Ödüller yiyecek, oyuncak veya övgü şeklinde olabilir. Olumlu pekiştirme, köpeğin istenmeyen davranışlardan kaçınmasını ve istenilen davranışları tekrarlamasını sağlar.
Negatif Pekiştirme: Bu yöntemde, köpek istenmeyen bir davranış sergilediği zaman, olumsuz bir uyaran kullanılır. Örneğin, yaka tasması çekilerek köpeğin sergilediği davranışın önlenmesi hedeflenir. Ancak, bu yöntem sıkça kullanılmamalıdır çünkü köpeklerde anksiyeteye neden olabilir.
Baskılama: Bu yöntemde, köpek istenmeyen davranış sergilediği zaman fiziksel bir müdahale yapılır. Örneğin, köpeğin burnu hafifçe sıkıştırılır veya boynuna baskı uygulanır. Ancak, bu yöntem köpeklerin stres seviyelerini artırabilir ve güvensiz hissetmelerine neden olabilir.
Maruz Bırakma: Bu yöntem, köpeğin istenmeyen bir uyarana maruz bırakılarak, uyarana karşı duyarsızlaştırılmasını sağlar. Örneğin, bir köpek sürekli havlamak için yabancı birisi gelince, yabancıya karşı duyarsızlaşması için tekrar tekrar maruz bırakılabilir.
Şekillendirme: Bu yöntemde, köpek istenilen davranışı küçük adımlara böler ve her adımda köpeği ödüllendirir. Örneğin, köpeğin el sallama komutunu öğrenmesi için, önce patisini kaldırması istenir, sonra pati sallaması istenir ve son olarak el sallaması istenir.
İmpuls Kontrolü: Bu yöntem, köpeğin istenilen davranışı yapmak için acele etmemesini ve kendisine söylenene kadar beklemesini öğretir. Örneğin, köpeğin yemeğini yemeden önce oturması ve beklemesi istenir.
Köpek eğitiminde kullanılabilecek diğer bazı teknikler şunlardır:
Ceza verme yöntemi: Bu yöntem, köpeğin istenmeyen davranışlarını engellemek için ceza verme prensibine dayanır. Ancak, bu yöntem köpeklerde stres, korku ve endişeye neden olabilir. Ayrıca, ceza verme yöntemi, köpeğin istenmeyen davranışlarını önlemekten ziyade, sadece davranışın görülme sıklığını azaltır.
İşbirliği ve takdir yöntemi: Bu yöntem, köpeğin doğal işbirliği ve sosyal yapılarını kullanarak öğrenmeye dayanır. Köpek, ödüllendirilerek istenilen davranışları sergilemesi teşvik edilir.
Eylem-bağlantı yöntemi: Bu yöntem, köpeğin istenmeyen davranışlardan kaçınması için bir dizi eylem ve davranışı öğrenmesini gerektirir. Köpek, eylem ve davranışları yaparak ödüllendirilir.
Oyun-tabanlı eğitim: Bu yöntem, köpeğin eğitimini oyunlarla ve eğlenceyle birleştirir. Köpek, ödüllendirilerek istenilen davranışları sergilemesi teşvik edilir.
Pozitif yöntemler: Bu yöntemler, ödüllendirme, öğrenme ve eğlence gibi pozitif duygulara dayanır. Köpeğin istenilen davranışları sergilemesi için teşvik edilir.
Köpek eğitiminde kullanılan yöntemlerin seçimi, köpeğin bireysel ihtiyaçlarına, karakterine ve sahibinin eğitim hedeflerine bağlıdır. Olumlu pekiştirme, köpeğin istenilen davranışları tekrarlamasını sağlayarak, olumsuz yöntemlere kıyasla daha etkili ve sürdürülebilir bir yaklaşım sunar. Ancak, her köpek farklıdır ve bazı durumlarda farklı eğitim tekniklerinin bir kombinasyonu gerekebilir. Köpek eğitimi sürecinde sabır, tutarlılık ve sevgi önemlidir, çünkü her köpek öğrenme sürecini kendi hızında tamamlar. Bu nedenle, köpeğin eğitimi için en uygun yöntemin belirlenmesi, uzman bir eğitmen veya davranışçı tarafından yapılması önerilir.