top of page

Bir toplumun tamamının yanlış anladığı kavram: Pozitif Köpek Eğitimi

Yazarın fotoğrafı: Mehmet C. KelesMehmet C. Keles

Köpek Eğitiminde Pozitifin Gerçek Anlamı: İyi ve Kötünün Ötesi


Köpek eğitiminde "pozitif" kavramı sıklıkla yanlış anlaşılır. Günlük hayatta pozitif kelimesini iyi ya da olumlu kelimesi ile eşleştirmek yaygındır, ancak köpek eğitimde farklı ve daha spesifik bir anlam taşır. Türkiye'deki köpek eğitmenlerinin bu kavramı yanlış anlamasını ve bir yanlış anlamanın üzerine eğitim anlayışı inşa etmelerini şaşkınlık ve hayal kırıklığı ile izliyorum. Köpek sahiplerinin bu yanlış anlaşılmanın kurbanı olarak köpekleriyle kurdukları çarpık ilişkileri üzülerek takip ediyorum. Konuya açıklık getirebilmek için bir yazı yazmak istedim.


Pozitif kelimesinin gerçek anlamını öğrenerek başlayalım.


Pozitif kelimesi, Latince kökenli bir kelime olan "positivus"tan türetilmiştir. Kökeni ise "ponere" fiilinden gelir, ki bu da "yerleştirmek" veya "koymak" anlamına gelir. Bu kelimenin kökenindeki temel anlam, bir şeyin eklenmesi, yerleştirilmesi veya ortaya konmasıdır.


Pozitif kelimesi, dil evrimi sürecinde farklı anlamlar kazanarak kullanılmıştır. Günümüzde, genellikle olumlu, yapıcı veya olgusal gerçeklikle uyumlu anlamlarında kullanılır. Ancak, kelimenin kökenindeki "yerleştirme" veya "ekleme" fikri, bir şeyin varlığını ileri sürme veya eklenme anlamında kullanılabilir. Dilin zaman içindeki değişimine bağlı olarak, bu kelimenin anlamı çeşitli bağlamlarda şekillenmiştir. Temelde ise, bir davranışı değiştirmek için bir "şey" eklenmesini ifade eder - davranışsal psikolojideki temel ilkelerden biridir.


Öğretenin de bilmediği eğitim sistemi: Pozitif Köpek Eğitimi

Bu çarpık eğitim yaklaşımı aslında Amerikalı psikolog ve davranışçılar Edward Lee Thorndike ve Burrhus Frederic Skinner'ın ortak katkısı ile ortaya çıkan Operant Koşullanma ya da Operant Kondisyon kavramlarını esas alır.


Karen Pryor (d. 1932), Patricia McConnell (d. 1952), Ian Dunbar (d. 1947) gibi pozitif köpek eğitimi anlayışının temellerini oluşturan ünlü köpek eğitmenleri bu yaklaşımı köpeklerle iletişim için uyarlamışlardır. Ancak ne yazık ki bizler, bu modern yaklaşımla ilgili yazılan kitapları ya hiç okumadık ya da yanlış ve eksik bir şekilde yüzeysel yorumladık. Sonuç olarak Türkiye'deki köpek eğitmenleri bu kavramı savurganca pazarladı ve ortaya altı boş, anlamı çarpık ve bilgisi eksik bir şey çıktı.


Kısaca bahsetmekte fayda görüyorum.


Thorndike, etkileşimcilik ya da bağlantıcılık (connectionism) teorisini geliştirdi. Bu teoride davranışlar sonuçlarıyla ilişkilendiriliyor, öğrenmenin deneme yanılma yoluyla gerçekleştiği öne sürülüyordu. 1905 yılında yayınladığı "Animal Intelligence" adlı kitabında deneme yanılma teorisinin detaylarını yazdı. En basit haliyle anlatmak gerekirse, kedilerin bir kutudaki yiyecekleri elde etmek için denemeler yaptıklarını gözlemledi. Kediler, sonunda kapağı açmak için doğru şekilde hareketi öğrenerek yiyecek elde ettiler. Thorndike, bu gözlemlerine dayanarak, davranışın tekrarlanma olasılığının, o davranışın sonucunda ortaya çıkan şeye bağlı olduğunu öne sürdü. Thorndike'ın keşfi, günümüzde robotik, bilişsel bilim ve yapay zeka dahil birçok alanda temel prensiplerden biri olarak kullanılıyor.


Thorndike'ın teorisi, daha sonra Amerikalı psikolog Burrhus Frederic Skinner (1904-1990) tarafından geliştirildi. Skinner, bir davranışın, dış uyaranlarla birlikte iç süreçlerden de etkilendiğini savundu ve iki basit prensip sundu: Pekiştirme ve Cezalandırma.


Pekiştirme, bir davranışın tekrarlanma olasılığını artıran şeydir. İki tür pekiştirme vardır:


Pozitif pekiştirme (Ekleme): Bir davranışın ardından hoş bir şeyin verilmesidir. Örneğin, bir köpek oturduğunda ona gıda verilmesi pozitif pekiştiricidir.


Negatif pekiştirme (Çıkarma): Bir davranışın ardından hoş olmayan bir şeyin kaldırılmasıdır.


Örneğin, bir köpeğin, tasmasını çekmemesi karşılığında serbest bırakılması. Bu durumda, tasmayı çekiştirmemek, köpeğin hoşlanmadığı bir şey olan tasma gerginliğinin çıkarılmasını sağlar. Bu nedenle, köpek tasmasını çekmemeye daha fazla istekli olacaktır.


Başka bir örnek: Bir öğrencinin ödevini yapması karşılığında oyun oynamasına izin verilmesi. Bu durumda, ödev yapmak, öğrencinin hoşlanmadığı bir şey olan oyun oynamamanın kaldırılmasını-çıkarılmasını sağlar. Böylece, öğrenci ödev yaptığında oyun oynamama durumu ortadan kalkar.


Cezalandırma: Cezalandırma, bir davranışın tekrarlanma olasılığını azaltan şeydir. İki tür cezalandırma vardır:


Pozitif ceza: Bir davranışın ardından hoş olmayan bir şeyin eklenmesidir. Örneğin, bir çocuk ağlayarak istediğini elde etmeye çalışıyorsa, ona istediğini hemen vermeyip, onu sakinleşmesi için beklemeye yönlendirmek ve ardından, ona istediğini vermek. Bu durumda, çocuğun davranışına hoşlanmadığı bir şey eklenir: beklemek.


Negatif ceza: Bir davranışın ardından hoş bir şeyin kaldırılmasıdır. Örneğin, bir çocuk oyuncaklarıyla oynarken odasını dağıtıyorsa, oyuncaklarını bir süreliğine kaldırmak. Bu durumda, çocuğun hoşlandığı bir şey çıkarılmış olur: oyuncaklarla oynama fırsatı.


Dönelim pozitif köpek eğitimine: Yeni adıyla Eklemeli Köpek Eğitimi

Köpek eğitimi dili, sizin de gördüğünüz gibi kafa karıştırıcı olabilir. "Pozitif" ve "negatif" gibi terimler sıklıkla yanlış anlaşılır ve çarpıtılır. Pozitif cezalandırma, negatif pekiştirme gibi terimler sıklıkla kafa karışıklığı yaratır. Aslında Pozitif Köpek Eğitimi olarak size sunulan şey, Eklemeli Köpek Eğitimi olarak Türkçeye çevrilebilir.


Evet, pozitif kelimesi günlük dilde, "iyi" ile eş anlamlıdır. Ancak, hayvan davranışının biliminde, daha nüanslı bir anlam kazanır. Köpek eğitiminde, pozitif kelimesi bir tekniğin içsel iyiliğine ya da olumlu olmasına değil, davranışı etkilemek için, doğası ne olursa olsun, bir uyarıcının eklenmesine atıfta bulunur. Bir kapıyı açmak için anahtarı eklemek gibi düşünün: Devreye bir şey eklenir ve bu da çıktıda potansiyel olarak bir değişiklik sağlar.


İstenilen bir davranıştan sonra hoş bir şey eklemek (sözlü taktir, göz kırpma, övgü, ödül veya oyun gibi), beklediğiniz davranışın tekrarlanma olasılığını artırır. İstenmeyen bir davranıştan sonra hoş olmayan bir uyarıcı (sözlü kınama, tasma düzeltmesi) eklemek ise tekrarlanma olasılığını azaltır. İşte "Pozitif Eğitimin" temel tanımı budur.


Eylemden bir dakika sonra yaptığınız ekleme (pozitif eğitmenlerin dili ile söylemek gerekirse, verdiğiniz ödül) köpeğinizi şaşırtabilirken, çok yüksek sesle sevmek, taktir etmek sert bir şekilde geri tepebilir ve korku aşılayabilir. Bir kaza sonucu halıya işeyen bir köpeğe, eylemden saatler sonra kızmanız (pozitif cezalandırma) sizi köpeğinizin gözünde agresif ve tutarsız bir insana dönüştürebilir. Çünkü köpeğiniz kızmanızın bağlamını anlamamıştır.


İlginç olan şu: Türkiye'de bu eğitim yaklaşımı mama bağımlısı köpekler yaratan ve adeta ödül maması otomatlarına dönüşen eğitmenlerin elinde kısır ve yavan bir hale dönüşmüştür. Çünkü tüm pozitifler yani eklemeler eşit sonuçlar vermez. Bir şeyin eklenmesi (sıklıkla yapay gıdaların), istenen etkiyi göreceğinizi garanti etmez. Her zaman eklemeleriniz değişir, dönüşür, gelişir. Uygun zamanlarda kurulan iletişim, tutarlılık, köpeğinizin bireysel ihtiyaçlarının giderilmesi, aile ve çocuk faktörü, nörolojik durum, evde yalnız kalma süresi, refah koşulları, takıntı ve saplantılı davranışlar ekleyeceğiniz şeyleri her zaman değiştirir. Ancak Pozitif Eğitmenler tüm bunları "ödül maması" ile yönetmek için safiyane bir çaba içerisinde debelenirler. Eğitim bittiğinde, binbir farklı duyguyu dostane ve arkadaşça yaşamayı hayal ettiğiniz köpeğiniz bir havuz parkındaki esaret altındaki yunustan ya da bir sirkte gösteri yapan aslandan farksızdır. Duyuları ve iletişim kabiliyeti "ödül" ile sınırlanmış, beklentileri "çıkar" ile şekillenmiş, iletişim talepleri "maddesel" olarak dönüştürülmüştür.


Pozitif Eğitmenler evlerine dönerken, "Siz mama vermeyi zamanla kesin." derler. Ancak mama vermeyi keserken hiçbir zaman orada değildirler.


Bazen ihtiyacınız olan şey "Negatif"lerdir. Negatif, olumsuz olarak düşünülür. Halbuki eğitimdeki anlamı çıkarmaktır. Bir şeyi ya da bir şeyleri çıkarmak, ortadan kaldırmak gibi düşünebilirsiniz. Örneğin, eve döndüğünüzde üzerinize atlayan, sizi düşüren ya da yüksek heyecan sebebi ile ileride hiperaktivite sorunu yaşaması olası bir köpeğiniz var: eve döndüğünüzde ilk 1 dakika sevgi seansını hayatınızdan çıkarabilirsiniz. Bir dakika boyunca hiçbir şey yapmadan bekleyin. Bu örnek, köpek eğitiminde negatif kelimesini anlamanıza yardımcı olacaktır.


Yine aynı örnek ile devam edelim: Eve döndüğünüzde üzerinize zıplayan köpeğinize "Hayır" demek, pozitif cezalandırma ya da pozitif caydırıcı olarak tanımlanır. Çünkü zıplama davranışı sonrasında bir şey eklemişsinizdir. Yani, pozitif olumlu değildir. Negatif kelimesinin de korkulacak bir tarafı yoktur.


Bir çocuğun yaramazlığı nedeniyle oyuncağı ile oynamasına izin verilmemesi. Bu durumda, yaramazlık yapmak, çocuğun hoşlandığı bir şey olan oyun oynamanın kaldırılmasına neden olur. Bu nedenle, çocuk yaramazlığı yapmamaya daha fazla istekli olacaktır. (Bu kapsamı çok dar bir örnektir.)


Bir öğrencinin ödevini yapmaması nedeniyle oyuncaklarına el konulması. Bu durumda, ödev yapmamak, öğrencinin hoşlandığı bir şey olan oyuncaklarını kullanmanın kaldırılmasına neden olur. Bu nedenle, öğrenci ödev yapmaya daha fazla istekli olacaktır. (Bu kapsamı çok dar bir örnektir.)


Köpeğinizle birlikte hayatınıza devam ederken, yaptığınız ya da yapmadığınız her şey onun için öğreticidir. Bazı şeyleri bazen yaparsınız, bazılarını yapmazsınız. Davranışlarınız farkında olmadan, pekiştirici veya cezalandırıcı olabilir. Cezalandırma ise yukarıdaki örneklerde olduğu gibi kaba saba, hiddetli ya da korkutucu olmak zorunda değildir.


Köpeğinizin davranışları sonucunda yaptığınız/eklediğiniz ya da yapmadığınız/çıkardığınız "şeyler" köpeğinizin olumlu ya da olumsuz davranışlarının tekrarlanma olasılığını etkiler. Bu "şeyler" köpeğinizin davranışlarını daha sık tekrarlamasını sağlar. Önemli olan nokta şudur, daha sık tekrarlanan davranışlar siz farkında olmadığınız için olumlu ya da olumsuz olabilir. Ve bir gün gelir, dostane yolculuğunuzda uyandığınız durak kavgaya çıkar.


Son söz:


Köpeğinizin pozitif eğitmenlerden daha çok ihtiyacı olan şey, köpek iletişimiyle ilgili daha fazla bilgi sahibi olan bir köpek sahibidir.


Mehmet Cihat Keleş / Ocak 2024


Son Yazılar

Hepsini Gör

Merhaba. Ben Mehmet Cihat Keleş.

Köpek eğitmenliği, sadece bir meslek dalı olmanın ötesinde, köpekler ve insanlar arasındaki iletişimi güçlendiren, bu kadim bağı daha da...

Comentarios


I Sometimes Send Newsletters

Thanks for submitting!

© 2023 by Mehmet Cihat Keleş. Powered and secured by Randle Patrick McMurphy

bottom of page